Suçlarını örtmek için yasa çıkarıyorlar!
Rahmi Turan 01 Ocak 1970
AKP, yasaları çorba yaptı, aynı torbaya 146 değişik madde tıktı.
“Torba Yasa”nın içinde ne ararsan var!
Üzerinde durmak istediğim maddelerden biri şu:
“Mahkeme kararlarının gereğini yerine getirmeyen kamu görevlisi hakkında ceza soruşturması ve kovuşturması yapılmayacak ancak disiplin hükümleri saklı kalacak.”
Ne demek oluyor bu?
Tam bir hukuksuzluk!
Devlet görevlilerine açıkça “Mahkeme kararlarını uygulamayın!” deniliyor.
Yasa-masa hak getire! İktidar (yani Tayyip Bey) ne isterse o olacak, bürokratlar yasaları dinlemeyecek…
Mahkeme kararlarının dinlenmediği bir ülkede birlik de olmaz, dirlik de… O ülkede orman yasaları hüküm sürer, haklı olanın değil, kuvvetli olanın hükmü geçer!
* * * * * *
Ankara’da Atatürk’ün kurduğu orman çiftliğine göz dikildi.
1’inci derecede tarihi ve doğal SİT alanı olarak tescil edilmiş olan çiftlik, dönemin Başbakanı Erdoğantarafından 3’üncü derece SİT alanı statüsüne düşürüldü. Ankara 11’inci İdare Mahkemesi SİT statüsünün değiştirilmesi kararını yasalara aykırı bularak iptal etti.
Mahkeme kararına rağmen Erdoğan, çiftliğin 151 bin metrekarelik bölümüne kendi oturacağı “Ak Saray”ı yaptırmaya devam etti.
Bunun üzerine Ankara 5’inci İdare Mahkemesi “yürütmeyi durdurma kararı” verdi.
Erdoğan bunu da dinlemedi. “Bir milyar” liraya yakın harcama yapılan dev sarayın inşaatı aynı hızla devam etti. Bu arada, 3 bin civarında ağaç kesildi.
* * * * *
Tüm bunlar açıkça suç teşkil ediyor ve mahkeme kararını dinlemeyen (Erdoğan dahil) tüm bürokratların yargılanması gerekiyordu.
İşte burada “Torba Yasa” denilen “hukuk garibesi” devreye sokuldu. Torbaya konulan bir madde ile devlet görevlilerinin mahkeme kararlarını uygulamaması, adli suç olmaktan çıkarıldı!
Böylece “Güç bende” diyerek mahkeme kararlarına aykırı hareket edip, daha sonra bir yasa çıkartarak “suçluluğu kaldırma” stratejisi dünyada ilk defa Türkiye’de uygulanmış oldu.
…Ve bu hukuksuzluğu yapan o günün Başbakanı, bugünün Cumhurbaşkanı’dır!
Ülkeye bakın siz…
* * * * * *
Atatürk Orman Çiftliği’nin göbeğindeki devasa binanın “Başbakanlık binası” olacağı söyleniyordu.
Evet, baştan öyleydi ama Tayyip Bey seçimi kazanınca, bina “Cumhurbaşkanlığı
Sarayı” yapılıp “Ak Saray” adı verildi.
Dediğimiz gibi, bir bina için özel yasa çıkarıldı ve inşaata devam edenler suçlu olmaktan kurtarıldı.
Bundan böyle bürokratlar, yargıdan, soruşturmadan,
kovuşturmadan hiç korkmayacak, yasaları huzur içinde
çiğneyip ayaklarına paspas yapacaklar! Yeter ki, muktedirlerin gönlü olsun!
Hukuk artık guguk bile değil!
Başbakanlar suç işlerse…
Adalet bir ülkenin temelidir… Ve bu, keyfi, “Karakuşi” yasalarla değil, hukuka dayalı yasalarla sağlanır.
Ancak günümüzde, iktidarın hukuka filan aldırış ettiği yok. Torba Yasa ile “çorba” haline getirilerek çıkarılan hukuksuz yasaları gördük.
Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun şu sözlerine bakınız lütfen… Beyefendi diyor ki:
“...İnşallah bu ülkede bir daha hiçbir başbakan, herhangi bir mahkeme karşısında hesap verme zorunluluğunda kalmayacak. Hesap vereceği makam, onu, o iktidara getiren milletin kendisidir ve Allah’ın huzurudur!”
Peki, hukuk nerede? Yok!
Bu sözler arasında hukuku bulamasınız!
Demokratik hukuk devletlerinde Başbakanlar da, yasalara tabidir, o göreve yasalarla gelir ve gerekirse (yani yasalara karşı herhangi bir suç işlerlerse), bu ülkenin her vatandaşı gibi mahkemede hesap verirler.
Allah’a verilecek hesap başkadır ve bu dünyada değildir Ahmet Bey…
Dünya işi dünyada görülür ahirette değil!
Tebessüm
Bir diktatör, neden devam eder?
Ülkenin diktatörü, vakti zamanı gelince, öbür dünyayı boylamış.
Cehennemde zebaniler sormuşlar:
“Politikaya neden girdin?”
“En tatlı, en beleş, en kıyak para orada var da ondan!”
“Tamam da… Paraları kazanıp dünyalığını yaptıktan sonra niye devam ettin?”
“Sonra da, tabii ki paçayı kurtarmak için devam ettim!”
Günün Sözü
İnsanları eğitmek, taşı yontmaktan daha zordur!