Alavere dalavere Türk Memet nöbete
Yılmaz Özdil 01 Ocak 1970
“Alavere dalavere Kürt Memet nöbete” diye bi deyim vardı. Bütün yükün, bütün sorumluluğun, hileli şekilde, sahipsiz insanın üstüne yıkılması manasına gelirdi.
*
Artık böyle bi deyim yok.
Tedavülden kalktı.
Çünkü artık, bu memlekette Kürtler sahipsiz değildir, Türkler sahipsizdir.
O nedenle, alavere dalavere “Türk Memet” nöbete yapmak istiyorlar.
*
Halbuki…
İki milyon Suriyeli geldi.
Dörtte üçü kadın, çocuk, yaşlı desen, en az beş yüz bin erkek eder.
Beş yüz bin erkek, Türk ordusunun silah altındaki kara kuvvetleri mevcudundan kalabalık demektir.
*
Bunlar oturacak…
Yedireceğiz, içireceğiz, ceplerine para koyacağız, hastanelerde bedava bakacağız, oturma izni vereceğiz, çalışma izni vereceğiz, canları isterse İzmir’de dükkan açacaklar, canları isterse İstanbul’da şirket kuracaklar, çalışmak istemezlerse trafik ışıklarında dilenecekler, para vermeyenin camını yumruklayacaklar, padişahımız efendimiz 4.5 milyar dolar harcadık diyecek, sadrazam Malezyalı Ahmet 3.5 milyar dolar harcadık diyecek, kaç para harcadığımızı bile bilmeyeceğiz… Bunlar, ekmek elden su gölden, yan gelip yatacak, “Türk Memet” bunların vatanını kurtarmak için, bunların yerine nöbete gidecek öyle mi?
*
Yok öyle!
*
Başbakan olsun demiştim, beğenmemişlerdi, belki bu önerimi beğenirler…
Bilal gitsin Suriye’ye.