« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

13 Eki

2014

PKK, Programını Uyguluyor

Orhan Bursalı 01 Ocak 1970

İran’dan güzel güzel dönüp neredeyse “savaşın içine” düşmek hoş duygu değil! İran üzerine şüphesiz yazacağız, ama şu güncelliği de kaçırmamak gerek..
Cumhurbaşkanı, IŞİD ile PKK’yi aynı kefeye koymuş.. “Sorunlu bir cümle” yorumları yapılıyor. Nedeni “kardeşim çözüm sürecini sürdürdüğün partnerin PKK’ye böyle davranılır mı, sonra ne olur o süreç..”
Pardon neydi o süreç? Bunu hep sorduk bu köşede. “Çok yol alındı, yüzüldü yüzüldü kuyruğuna gelindi, derken süreci bitirecek böyle davranışların âlemi ne, süreç biterse yazık olur..”
Yine pardon! Ne konuda anlaştılar? Bilen beri gelsin.. Kuyruğa gelinceye kadar ne oldu ne bitti? Şüphesiz “çatışmasızlık” durumu iyi, PKK’nin arada sırada sürdürdüğü saldırılara rağmen (son olarak polis merkezine roket atışı) bir yılı aşkın zamandır kitlesel ölümler olmadı... Keşke hep böyle sürse! Keşke bu sürece şöyle millet de katılsa, ne alınıyor ne veriliyor, hep birlikte karar verilse.. Böylece sürecin yarım yükünü millet AKP’nin sırtından alsa ve iktidar da rahatlasa..
Yok hayır, bu mümkün değil, çünkü AKP anlaştık, anlaşıyoruz, az kaldı, bakın cenazeler de gelmiyor artık, diyerek bu sürecin mamasını seçimlerde oy alarak yiyor..
Ama sürece bir destek ki sormayın gitsin.. AKP+Cemaat iktidarına birkaç yıl önceye kadar destek atanlarla, Silivri’deki tarihi utanmazlıkları gözü kapalı onaylayanlar ve “arada yaşlar da yandı, ama önemli değil, mesele ordu olunca çek kuyruğunu gitsin” diyenlerin, çözüm sürecinde de iktidarın itirazsız arkasında olmaları, eşyanın tabiatına aykırı değil.. Merak yok, ne oluyor demek yok, nasıl olacak diye soran da..

PKK taleplerini fiiliyata döküyor
PKK ve Kürt Siyasal Hareketi, sık sık hükümetle görüşmelerinde anlaşılan masaya koydukları taleplerini fiiliyatta gerçekleştirme operasyonlarına girişti. “Merkezi Hükümet”in kendi bölgelerinde güvenlik önlemleri almasını engelleme girişimlerinden tutun.. okulları yakmaya.. tamamen Kürtçe eğitim için binalar kurmaya kadar.. Ve en son Kobani vesilesiyle sınırların yıkılması ve “buraları Kürdistan toprakları, sınırların burada ne işi var” deyişleri.. Tabii Aysel Tuğluk’un attığı taşı da unutmamalı..
Kürt Siyasal Hareketi haklı olarak sıkıştırıyor RTE iktidarını.. Çözüm çözüm.. somut bir şey, bir yol haritası bile yok ortada, bizi oyalıyorsunuz ve sırtımızdan siyasi çıkar, oy topluyorsunuz.. Haklılar! Ama bunları yazıp çizen, RTE sizi kullanıyordiyenler de zaten hep “çözüm sürecine karşı” kötü kişilerdik..
Yok hayır, PKK’nin yukarıda yaptıklarını onaylıyor değilim... Sürecin geldiği noktayı tartışıyorum...

***

IŞİD ile iktidarın arasındaki gizli ittifakı da yazdık, iki ay oldu. İktidarın silahşorları üzerimize saldırdı! Dedik ki, Suriye’deki Kürt bölgesini sıkıştırmasından ve daha sonra Esad iktidarına karşı yöneleceğinden dolayı, iktidar IŞİD’in harekâtından memnun. Hangi ülke, kendi topraklarında, IŞİD gibi bir köktendinciterör örgütünün adam devşirme, para toplama, hücre kurma faaliyetine göz yumabilir! Ancak, onların faaliyetlerinden yarar umanlar.. Tabii Sünni kardeşlik de var serde.. Bunlar bir bir doğrulanıyor.
Uluslararası kamuoyu yekvücut IŞİD’e karşı cephe kurunca ve rehineler bırakılınca, bizimkiler de ilk kez terör örgütü dedi.. Ama, olaylar iktidarı çözüm sürecinde, Kürtler karşısında birkaç basamak aşağı düşürünce, PKK Kobani’de RTE iktidarına yüklenince ve itibar kazanınca, Erdoğan IŞİD ile PKK’yi aynı kefeye oturtuverdi.. Batı’ya yüklendi.. Elhak, bazen doğru şeyler de var dediklerinde.. Yalçın Akdoğanda demez mi ki, Kandil’de yan gelip yatacağına, gücün yetiyorsa git Kobani’de IŞİD’e karşı savaş, Türkiye’ye ne meydan okuyorsun..
Kentlerimizde PKK odakları zaten vardı.. Şimdi de iktidarın ülkemize büyük bir hediyesi olarak ve bilemediğimiz ölçüde IŞİD odakları oldu! Sanki IŞİD’i PKK’ye karşı kullanacak, gibi uyduruk komplo düşünceler geliyor insan aklına..

Çözüm süreci öldü mü?
İki tarafın da birbirine muhtaç olduğunu düşünecek olursak, öldü demek erken, amayeni bir aşamaya yükseldi diyebiliriz. PKK, RTE’yi bir üst aşamada sıkıştırıyor. Dün de polise ateş açmaları, ve sıraladığımız diğer olaylar, birer işaret fişeği..
İktidarın IŞİD’e '6Barşı savaşa girmesi çok zor, imkânsız gibi, hele içeride IŞİD’in terör odaklarına bu kadar göz yumduktan sonra.. Ancak iş yapıyor görünecek, ufak tefek destekler atacak, görünüyor.
PKK, tüm Kürt bölgelerinde bir liderlik iddiasında.. Barzani’ye karşı da.. Bu durum, PKK’nin Türkiye’ye dayattıklarının gerçekleşmesini imkânsız kılar. Sorun, ülkedeki taleplerle sınırlı değil. Stratejileri, tüm Kürdistan’ı kapsayıcı nitelikte.. Hele Suriye Kürt bölgesinde kazandıkları başarı, PKK’nin beklentilerini üst düzeye çıkardı..
PKK bu nedenle silah falan bırakmaz.. Bıraksa, ve talepleri salt Türkiye ile ilgili olsa, sorun çok daha rahat çözülür. PKK silahla RTE’yi, istediği çözüme zorluyor. İşler zorlaşırsa ve çıkmaza girerse, RTE her şeyi göze alarak büyük bir milliyetçi söyleme sarılabilir Kürtlere karşı..
Tezkere Meclis’ten çıkmamalı.. RTE’nin Suriye’de maceracı girişimlerine izin verilmemeli.
İktidarın bugüne kadar yaptığı bütün büyük yanlışlıklar birikti birikti, yığıldıkça yığıldı.. Türkiye’yi zor günler bekliyor.

Ziyaret -> Toplam : 125,24 M - Bugn : 125159

ulkucudunya@ulkucudunya.com