Devlet diz çökmez!
Rahmi Turan 01 Ocak 1970
Başbakan Davutoğlu, acıklı bir tiyatro oyunundaki gibi dramatik pozlar takınarak:
“Cesaretin ve yüreğin varsa git bunları Tunceli’de söyle! Bakalım Tunceli’ye gidebilecek misin?” diye haykırmıştı!
Kime meydan okuyordu?
“1937-38 olayları isyandır ve bu isyana katılanlar bölücüdür!” diyen MHP Lideri Devlet Bahçeli’ye…
Devlet Bahçeli, bu sözlerin altında kalmadı, eski adı Dersim olan Tunceli’ye gitti ve:
“İşte Tunceli’deyim. Vatan topraklarında gidemeyeceğimiz yer yoktur. Aynı şeyleri söylüyorum. 1937-38 hadiseleri isyandır ve bu isyana katılanlar bölücüdür. Biz Türk Milleti’nin onurlu evlâtlarıyız. Ne mutlu Türk’üm diyene.” diye haykırdı.
* * * *
Ne olacak şimdi? Başbakan Davutoğlu yaptığı gafı nasıl tevil edecek, nasıl kıvıracak?
Tunceli başka bir ülkenin toprakları mıdır?
Oraya gitmek için pasaport, vize filan mı lâzımdır ki Başbakan böyle yüksek perdeden atıp tutmuştu?
Eğer, onun dediği gibi, yalnız Devlet Bahçeli değil, herhangi bir Türk vatandaşı Tunceli’ye gidemezse, bu olay Türkiye’nin Başbakanı olarak Davutoğlu’nun ayıbı olur!
Ülkenin güvenliğinden ve seyahat özgürlüğünden o sorumludur!
Düşünmeden konuşmak insanları böyle zor durumlara düşürür!
* * * *
MHP lideri Devlet Bahçeli şöyle dedi:
“Ben Tunceli’de olduğuma göre Başbakan şimdi ne yapacaktır? Mahcup olmuş, mağlûp düşmüş bu şahsiyet, bundan sonra nasıl başbakanlık yapacaktır? Kalan haysiyet ve itibarını kurtarabilecek midir?
Devlet diz çökmez. Devlet el etek de öpmez. Başbakan’ın korku deryasını kırmak için Tunceli’ye konuk olduk.”
* * * *
Başbakan Davutoğlu’nun bu sözlere (birkaç gevelemeden başka) verebileceği inandırıcı cevap yok.
Tunceli’de devleti aşan güçler mi var ki, Başbakan Davutoğlu, Devlet Bahçeli’ye “Sıkıysa Tunceli’ye git, orada konuş” diye meydan okumuştu?
Fena halde mahcup oldu. Peki şimdi ne yapacak?
Doğrusu acıklı bir durum!
“Büyük cehalet!”
İlâhiyat Profesörü Yaşar Nuri Öztürk, Uğur Dündar’ın Halk TV’deki “Halk Arenası” programında Hazreti Muhammed’e ait olduğu söylenen bir buçuk milyon hadisin sadece 500 kadarının doğru olduğunu açıkladı.
Mevcut hadislerin tamamına yakınının uydurma olduğunu belirten Prof. Öztürk, son zamanlarda tartışma konusu olan “Kadın-erkek eşit değildir” şeklindeki sözler için de:
“Bunu kim söylerse söylesin, onun cehaletini gösterir.” dedi.
* * * *
Atatürk’ün “Hz. Muhammed yeryüzüne gelmiş geçmiş en büyük insandır” dediği hatırlatılınca Prof. Yaşar Nuri Öztürk “İşte Atatürk bunları söylediği için büyüktür. Atatürk Hz. Muhammed için ‘Esaret tanımamanın sembolü olan Hazreti Peygamber’ demiştir.” cevabını verdi.
Prof. Öztürk’ün, ülkedeki hırsızlık ve yolsuzluk olaylarını hatırlatarak “Maun Suresi,
hırsızlıkları örten mel’undur, der” şeklindeki sözleri de dinleyenler tarafından alkışlarla karşılandı.
Akla kötü şeyler gelecek!
Rüşvet ve yolsuzlukla suçlanan 4 eski Bakan‘la ilgili Meclis Soruşturması hakkındaki haberler mahkeme kararıyla yasaklatıldı ya…
Şimdi herkes bir şeyler söylüyor.
Halkın haber alma hakkının gasp edilmesini AKP‘lilerden başka tasvip eden yok!
AKP‘nin fıtratında bu var.
Nerede kaldı şeffaf yönetim? Her şey kapalı kapıların altında mı dönecek?
Yayın yasağı hakkında sanatçı Müjdat Gezen‘in tepkisi şöyle oldu:
“AKP’liler yasak çıkartmakla yanlış yaptılar. Belki adamlar aklanacaktı yaa… Yasak koyarak neden engellediler? Şimdi ne olacak? Onlar için iyi düşünen olacak mı? 4 Bakan hakkındaki haberler gizlendiği için insanların aklına kim bilir ne kadar kötü şeyler gelecek? Öyle değil mi?”
Tebessüm
“O kürk var ya, o kürk!”
Yolsuzlukla büyük servet edinen adamın burnu, zengin iti gibi havada, çalımından geçilmiyor. Oysa birkaç yıl öncesinin kılkuyruğu… Cebi rüşvetle para görmüş, başka bir marifeti yok!
Bektaşi, böyle birine rastlamış, adamın sırtında samur kürk, dolaşıp duruyor. Fiyakasından da yanına yaklaşılmıyor.
Bektaşi adamı çevirmiş:
“Bana bak! O sırtındaki kürkle dolaşarak caka yapmaya kalkma! O kürk var ya! O kürk, bir zamanlar asıl sahibini bile hayvanlıktan kurtaramadı!”
Günün Sözü
Unutmamak gerekir:
Herkes bir gün düşer!