ŞUKÛFE NİHAL (BAŞAR)
01 Ocak 1970
1896 yılında dünyaya gelen Şükûfe Nihal Başar, İstanbul Yeniköy nüfusuna kayıtlı. Babası V. Murat'ın başhekimi Emin Paşa'nın oğlu, Eczacı Albay Ahmet Bey. Annesi Nazire Hanım. Soy kütüğü, baba tarafından Katipzadelere, anne tarafından Fatih Sultan Mehmet’e dayanır. Çok küçük yaşta şiir yazmaya başlayan Başar, 1916’da İnas Darülfünun'una yazıldı, 1918’de İstanbul Darülfünun’una geçti, 1919’da Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü'nü bitirerek "Türkiye'nin ilk üniversite mezunu kadını" unvanını aldı.
Fakültede okurken evlendiği Mithat Sadullah Sander ile "Mekteb-i Ümit" adında bir okul kurdu. Böylece Başar, eğitimini sürdürürken eğitimciliğe başladı. Üniversiteyi bitirdiği yıl, ilk şiir kitabı "Yıldızlar ve Gölgeler"i yayımladı. Aruzla yazılan bu şiirlerini, hece ölçüsü ile yazdığı şiirleri izledi. 1928’de "Hazan Rüzgârları", 1930’da ise "Gayya" adlı şiir kitabı yayınlandı. O, belki de kadın sorunlarını ve yaşantısını ilk dile getiren kadın şair ve yazarlarımızdan biridir. Eserlerinde, kadının çalışmasının önemini, ekonomik açıdan ve üretkenliğin insan yaşamına olumlu etkileri açısından sık sık vurguladı. Şiirlerinin yanı sıra lirik bir anlatım kullandığı öyküler ve romanlar da yazdı. 1928’de "Tevekkülün Cezası" adlı öykü kitabı ve ilk romanı "Renksiz Istırap" yayımlandı. Bunları, "Çöl Güneşi"(1933), "Yalnız Dönüyorum"(1938), "Domaniç Dağlarının Yolcusu"(1946), "Çölde Sabah Oluyor"(1951) adlı romanları izledi. 1935’te "Finlandiya" adlı gezi notlarını yayımlayan Yazar, 1910 yılından itibaren "Kadın", "Tan", "Cumhuriyet" gazetelerinde, "Ayda Bir", "Her ay" gibi dergilerde köşe yazarlığı yaptı.
Şükûfe Nihal, edebi kişiliğinin yanında eylemci kişiliğiyle de tanınır. Cumhuriyetin kurulması aşamasında ikinci eşi Ahmet Hamdi Başar'la Müdafaa-i Hukuk Cemiyetinde önemli çalışmalar yaptı. Şişli'deki evlerinde toplantılar düzenlenip, kurtuluş mücadelesinin kararları alındı. Halide Edip, Sultanahmet'te tarihi demecini verirken, Şukûfe Nihal de Fatih mitinginde dinleyenleri oldukça etkileyen tarihî konuşmasını yapıyordu. Sonraki yıllarda da Anadolu'yu gezen ve gördüklerinden etkilenen Nihal, eserlerinde Anadolu’nun sorunlarına yer vererek, gördüğü, tanıdığı köyleri ve köy kadınlarını anlattı. Tarihimizde kadın özgürlüğünün ilk temsilcileri, savunucularından biri olan Nihal, aynı zamanda Türk Kadınlar Birliği'nin de kurucularındandır. Kurtuluş Savaşı sonrasında da ülkeyi yönlendiren kararlarda etkili olan Atatürk sofralarının vazgeçilmez konuğudur.
ESERLERİ:
ŞİİR:
Yıldızlar ve Gölgeler (aruz'la yazılmış şiirler 1919)
Hazan Rüzgarları (1927)
Gayya (1930)
Yakut Kayalar (1931)
Su (1933)
Sıla Yolları (1935)
Sabah Kuşları (1943)
Yerden Göğe (1960)
Şükufe Nihal / Şiirler (1975, ölümünden sonra toplu şiirler)
ROMAN:
Renksiz Istırap (1928)
Yakut Kayalar (1931)
Çöl Güneşi (1933)
Yalnız Dönüyorum (1938)
Domaniç Dağlarının Yolcusu (1946)
Çölde Sabah Oluyor (1951)
ÖYKÜ:
Tevekkülün Cezası (1928)
GEZİ NOTLARI:
Finlandiya (1935)