« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

29 Ara

2014

Ben bîtaraf değilim...

DR. BURHAN ÖZFATURA 01 Ocak 1970

Başta Anayasa olmak üzere tüm hukuk mevzuatının ve demokrasinin koruyucusu, ülkede huzurun bekçisi, her türlü ayrımcılığa engel olması ve bütün halkı kucaklaması gereken Cumhurbaşkanı, vicdanımıza, mantığımıza aykırı sözler söylemekte, davranışlar sergilemektedir.

Nerdeyse her gün ekranlarda bağırıp çağıran, kendisine biat etmeyenleri hedef gösteren, hakaret, tehdit içeren konuşmalarını izliyoruz. Başbakan da aynı şeyleri tekrarlıyor. “Bi-taraf olan, bertaraf olur”muş. Bu hukuka, vicdana, demokrasiye asla sığmayan bir beyandır.

‘Bertaraf olmak’ ne demektir? Size biat etmeyenleri, övgü düzmeyenleri, rüşvet-yolsuzlukları içine sindiremeyenleri, hukuku ve demokrasiyi savunanları, tek adam yönetimini tasvip etmeyenleri, baskı-zulüm ve kanunsuzluklara karşı çıkanları nasıl bertaraf edeceksiniz? Nüfusun yarıdan fazlasını, soykırıma mı tabi tutacaksınız? Sürgün mü edeceksiniz? Hapishanelere mi dolduracaksınız?

Bu dünyanın makamlarının kimseye kalmadığını, mazlumun ahını almanın hesabını bir gün vereceğinizi ne zaman hatırlayacaksınız? Evet, vicdanı olan, Hakk’ın ve haklının yanında yer alan, Cenab-ı Hakk’ın dışında hiçbir makamdan bir şey beklemeyen ve korkmayan, adalet ve demokrasinin yok edilmesini hazmedemeyen birisi olarak ben de tarafım. Dürüstlükten, milli birlik ve beraberlikten, eşitlikten, vatan sevgisinden, huzurdan, hukuktan, demokrasiden yana tarafım.

Bu kadar zulme, iftiraya baskıya, hakarete, tehdide, dışlamaya, fişlemeye, tahrike rağmen dimdik duran, gerçekleri savunan, zulme baş eğmeyen, hiçbir hukuk dışı davranış sergilemeyen, polise taş, molotof, kurşun, bomba ile saldırmayan, Türk bayrağı dışında hiçbir şeye değer vermeyen, elinden Kur’an-ı Kerim’i düşürmeyen, yakıp yıkmayan, kimseye zarar vermeyen, her hali ile ülkesine-demokrasiye ve hukuka sahip çıkan, imanlı, edepli, vakur, asil kesimden tarafım.

Nedir bu;

1- Kin, zulüm, iftira, kutuplaştırma, yalan, şantaj, tehdit, fişleme, tahrik, hakaret kampanyaları?

2- Gurur, kibir, enaniyet, pervasızlık, acımasızlık uygulamaları?

3- Dalkavukluk, övgü, şirk, yarışı?

4- Lüks, israf, saltanat, makam merakı?

5- Rüşvet, yolsuzluk, torpil, kayırma, haram furyası?

6- Teröre teslimiyet, İran hakimiyeti, Türk ve TC düşmanlığı?

7- Demokrasinin, hukukun, fikir, ifade, teşebbüs ve inanç hürriyetlerinin katliamı?

8- Başarısız, Türkiye’nin itibarını sıfırlayan, yalnız bırakan, kavgacı, herkese akıl vermeye çalışan, ama aslında ABD’nin güdümünde yürüyen, dış politika, AB ile gölge boksu?

9- Dersim vs. olaylarının istismarı, gerçekleri değiştirme gayretleri?

10- Dini yozlaştırma, istismar etme, rüşvet, yolsuzluklara, zulümlere kılıf uydurma gayretleri?

11- Bu dejenerasyon, zirveye çıkan cinayetler, tecavüzler, fuhuş, kumar, uyuşturucu, hırsızlık ve gasplar, kaçakçılıklar, terör, kadına şiddet olayları?

12- Yassıada ve İstiklal Mahkemeleri benzeri uygulamalar?

13- Doğu Perinçek vb.’lerin tehditleri, meydan okumaları?

Ve daha birçok örnek verebileceğim bir tablo.

Samimi dindar, hak ve hukuktan, demokrasiden yana vicdan sahibi birisi, bu tablodan yana olabilir mi? Adaletin olmadığı bir Adliye Sarayı’nı kabul edebilir mi? Ak’ı kararmış, ne Adalet’i ne de Kalkınma’sı kalmış bir partiye destek verebilir mi? Zulümlere ve haksızlıklara rıza gösterebilir mi? İftiraların yanında yer alabilir mi? Üç günlük dünya için, ebediyetini feda edebilir mi?

Rabb’imiz (cc) bize yeter. Başka desteğe ihtiyacımız yoktur…

Ziyaret -> Toplam : 125,28 M - Bugn : 35176

ulkucudunya@ulkucudunya.com