Türk Büyüğü Metin Kaplan
Yasin Cemal Galata 01 Ocak 1970
Metin Kaplan ağabeyin ismini ilk defa merhum Servet Somuncuoğlu’ndan duymuştum. TRT’de mesai yaptığımız dönemde 2010 senesinde Ankara Güdül’deki Türk kaya resimlerinin anlatıldığı Damgaların Göçü belgeselinin montaj aşamasındaydık. Servet ağabey paylaşmayı her zaman severdi, kendisiyle kısa bir önce tanışmamıza rağmen evinin kapısını açmış, akşam yemeğine davet etmişti. Yemek sonrasında çalışma odasına geçip bilgisayarı açtığında kendisi ve çalışmaları hakkında kamuoyuna düşmüş haberleri göstermişti.
O dönemler Türk kültürü ve Türklük için çalışmanın zor olduğu dönemlerdi. Çalışmaları hakkında gösterdiği ilk haber Ülkücü Dünya Görüşü web sitesinde yer alan Servet Somuncuoğlu yazısıydı, Metin Kaplan ağabey kaleme almıştı. Yazı Servet ağabeyin çok hoşuna gitmiş ki benim okumama fırsat bırakmadan kendisi sesli olarak okudu. Sonrasında tebessümle hakkımda güzel yazılar yazılıyor demişti. Metin ağabeyle ilk tanışmam Ülkücü Dünya Görüşü ile olmuştu. Bu güzel yazı halen sitededir, kolaylık olması için aşağıda da verilmiştir.
Sonrasında Bursa gezilerimizde ziyaretine gittiğimiz, önemli günlerde telefonla görüştüğümüz bir ağabeyimiz olmuştu. Yusuf Yılmaz Araç ağabey ile birlikte ilk Bursa seyahatimizde Metin Kaplan ağabeyi Nurullah Kaplan ağabeyin ofisinde ziyaret etmiş, uzunca bir sohbet edebilme şansı bulmuştuk. Bursa’ya yolumuz düştükçe uygunluk durumuna göre Metin ağabeyi görebiliyorduk.
Ankara’ya bir seyahatim esnasında Efendi Barutçu ağabeyi ziyaret etmiştim, görüşmemiz esnasında telefon çaldı, kimin aradığını görmemiştim; fakat arayan kişinin sesini duyabiliyordum. Çok nazik, kibar, tam bir İstanbul Beyefendisiydi konuşan. Sesi tanımıştım; fakat emin olmak için kimin aradığını sorduğumda, Metin Kaplan cevabını almıştım. Metin ağabeye bir kez daha hayran kalmıştım. Telefonda Efendi ağabeyle konuşan Metin ağabey sanki üniversite yıllarında kalmış gibi Başkanına saygı ve hürmetli bir ses tonu takınmıştı.
En son yüz yüze görüşmemiz, Bursa’da düzenlenen Servet Somuncuoğlu anma etkinliğinde olmuştu. Yusuf Araç ağabey konuşmasında,merhum Başbuğun yıllar önce Bursa’da yaptığı bir konuşmada Bursa’nın Türk medeniyet tarihindeki önemini özellikle vurguladığından bahsetmişti. Söz sırası bana geldiğinde Yusuf ağabeyin sözüne atıf yaparak Bursa’nın Türk Milliyetçiliğinin önde giden şahsiyetlerinin yetişmesine katkı sunduğunu ve bu isimlerin başında da Metin Kaplan’ın geldiğini ifade etmiştim.Meşakkatli bir hayatı olmuş, mücadelesinden ve davasından ödün vermeden. Alparslan Türkeş’e ve Türk İslam ülküsüne gerçek anlamda sadık kalarak şahsından ödün vermeden dik durmuştur.
6 Ekim 2016’da Facebook’dan doğum günümü tebrik edenlere verdiğim cevaplara istinadenMetin Kaplan ağabeyde“Hatırlanmak güzel de aziz kardeşim, yaşlanmak hiç iyi bir şey değil… bilesin istedim… İyi ki doğmuşsun.”mesajını yazmıştı.
Bizlerde Metin ağabeyi hatırlayacağız, unutmayacağız, ardından bıraktığı kıymetli eserlerini, kurduğu web sitesini yaşatarak, mirasına sahip çıkacağız.
“SERVET SOMUNCUOĞLU
Servet Somuncuoğlu'nu tanır mısınız? Bu suale bazılarınızın tanırım, bazılarınızın isim hiç yabancı gelmedi tanıyorum galiba ama şimdi çıkaramadım, bazılarınızın ise tanımıyorum diye cevap verdiğinizi tahmin ediyorum… Ki bu, normaldir.
Ben, Servet Somuncuoğlu'nu tanıma şerefine arkadaşım Yusuf Yılmaz Araç vasıtası ile erdim… Sağ olsun, bizi, bundan yirmi yıl kadar evvel Yusuf Yılmaz Araç tanıştırmıştı. O gün bugündür Servet Somuncuoğlu ile arkadaşız… Sık sık olmasa bile, arada bir mutlaka birbirimizi ararız. Görüşür, halleşiriz.
Tanıyanlar zaten tanıyor, ama tanımayanlarla hatırlayamayanlar için acizane, Servet Somuncuoğlu'nu sizlere tanıtmak istiyorum… Dediğim gibi ben, Servet Somuncuoğlu'nu Yusuf Yılmaz Araç vasıtasıyla tanıdım… Yusuf Yılmaz ile Servet, Arifiye Öğretmen Okulu'ndan arkadaştılar… Servet Bursa'ya geldiğinde, ki Servet Somuncuoğlu'nun ailesi halen Karacabey'de ikamet etmektedir, bizi Yusuf Yılmaz tanıştırmıştı.
Servet Somuncuoğlu, şen şakrak, şakacı ve anlattığı konuyu fıkralarla zenginleştiren zekî ve bir o kadar da akıllı bir “adam”dır! Arifiye Öğretmen Okulu'ndan mezun olduktan sonra, önce Atatürk Üniversitesi Eğitim Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü'nü, sonra da İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümü'nü bitirmiş... TRT İstanbul Radyosu'nda prodüktör olarak çalışmaya başlamıştır.
TRT İstanbul Radyosu'nda radyofonik olarak yayınlanan “Anadolu'yu Vatan Kılanlar”, “Tarihimize Şan Verenler” ve “Gönül Dünyamızı Aydınlatanlar” adlı senaryoları yazmıştır. Atlas Dergisi ile Türk Edebiyatı dergilerinde çeşitli yazıları yayınlanmıştır. Halen TRT İstanbul Televizyonu'nda prodüktör olarak çalışmaktadır… Bunlar da normal!
Ancak Servet Somuncuoğlu'nun kendisini bile aşan, anormal “işleri” de var… Misal, Servet Somuncuoğlu önce “Don Kazakları”nı yazdı ve yayınladı… Şimdilerde de TRT 2 de müthiş bir belgeseli yayınlanıyor: “Karlı Dağlardaki Sır”… Çoğunuz, mutlaka izlemişsinizdir… Seyretmeyenlerse emin olun çok şey kaybettiler! Keşke seyretmiş olsalardı… Çünkü, Servet Somuncuoğlu'nun hazırladığı bu belgesel ve bununla ortaya çıkardığı gerçekler eninde sonunda öyle bir yankı uyandıracak ki, başta Türk Tarihi olmak üzere İnsanlık Tarihi yeniden yazılmak durumunda kalınacak… Atsız Hoca, keşke bugün yaşamış olsaydı! Servet Somuncuoğlu'nun ortaya çıkardığı gerçekler, en çok O'nu heyecanlandırır ve sevindirirdi… Ve kim bilir, bunları dayanak yaparak ne büyük eserler yazardı… Bugün ne yazık ki Atsız Hoca çapında Türkçü bir tarihçimiz yok!
Servet Somuncuoğlu'nun hazırladığı “Karlı Dağlardaki Sır” başlıklı belgeselin 1. ve 2. bölümleri yayınlandı, geçti gitti… Bunlar için, tekrar edilmeleri için dua ederek beklemekten başka, yapılacak pek fazla bir şey yok… Hiç olmazsa, 21 Aralık, 28 Aralık ve 4 Ocak'ta saat 22,30 da TRT 2 de yayınlanacak olan bölümleri seyredin! Seyredin de bir ülkücü, her türlü imkânsızlığa rağmen, isterse Türk Milleti'ne nasıl hizmet edebiliyormuş görün! Görün de hiç olmazsa göğsünüz kabarsın! Hem Servet Somuncuoğlu ile hem de Türk Milleti ve tarihi ile iftihar etmekten mahrum kalmayın!
Yusuf Yılmaz, beni Servet Somuncuoğlu ile tanıştırdığın için teşekkürler… Ve teşekkürler, Servet Somuncuoğlu… İyi ki varsın! Yolun açık olsun! Tanrı yoldaşın ve yardımcın olsun! Eline koluna, aklına ve illâ ki gönlüne sağlık! Dünya'yı değiştirecek yeni, yepyeni eserlerini heyecan ve sabırsızlıkla bekliyoruz!
Kurban Bayramınız mübarek olsun! 17.12.2007”