Bozkurt İlham Gencer de Gitti
A Yağmur Tunalı 01 Ocak 1970
Onun için, cazın popun büyüğüydü demek yetmez.
Zor yetişir büyük bir sanatkârdı demek yetmez.
Çalışını- okuyuşunu, bestelerinin gücünü söylemek yetmez.
Millî marşların unutulmaz bestekârı demek yetmez.
Yetmez!
Bütün bunlardan daha değerli bir büyüklüğü var ki hatırladıkça ayağa kalkmak isterim.
Gözlerim ışır.
Gözlerim ıslanır.
Memleketim nâmına göğsüm kabarır.
O, şu karakter düşüklüğünün yerlere serdiği insan kalitemizi bir başına yukarda tutan nadir yiğitlerdendi.
Eğilmedi, bükülmedi.
Hayatı bir karakter adamının destan değerinde örnekleriyle doludur.
Tehdide, şantaja maruz kaldı, geri adım atmadı.
Dövülmeye, sövülmeye, ölüm tehditlerine aldırmadı.
Menfaat tekliflerini elinin tersiyle itti.
Memlekete zarar vereceğini düşündüğü her hareketin karşısına aslanlar gibi dikildi.
Ona inanmadığı bir şey söyletemezdiniz.
Sevmediği, beğenmediği bir işi yaptıramazdınız.
Aşkı Türklüktü.
Derdi tasası buydu.
Türklük imanına toz kondurmadan yüz yıl yaşadı.
Sanatını düşürmedi.
El etek öpmedi.
Türkçüydü ve Türkçü öyle olurdu.
İsminin başına Bozkurt adını eklemesini düşünmek lazımdır.
Ancak o değere layık hissettiği zaman mahkemeye gitti ve Bozkurt İlham Gencer'i onaylattı.
Evet, milliyetçilik boş söz, boş efelenme değildir.
O değere sahip olmak çileli yollardan geçmek işidir.
Bozkurt İlham Gencer, hiç inmediği sahnelerde, sokakta, okulda, memleketin her yerinde bu ruhu gösterdi.
Karakter heykelini böyle dikti.
Öyle böyle bir yüksek karakter değildi.
Kaybın büyüklüğü buradadır.
Beni ağlatan budur.
Türk'ün büyük evlâdı aziz ağabeyimin aziz rûhu şâd olsun!